|
|
|
|
Search Results
obs
|
|
Linguatic English Turkish Dictionary |
|
obsClick to Search obs () |
observation, observatory, obsolete |
|
obsceneClick to Search obscene (ıbsin´) |
müstehcen, açık saçık; ağza alınmaz (söz); korkunç, insanı şoke eden |
|
obscene libelClick to Search obscene libel |
müstehcen yayın |
|
obscene talkerClick to Search obscene talker |
ayıpçı, açık saçık konuşan kimse, ağzı bozuk, küfürbaz |
|
obscenitiesClick to Search obscenities |
ayıp, terbiyesiz sözler |
|
obscenityClick to Search obscenity (ıbsen´ıti) |
müstehcenlik, açık saçıklık, iğrençlik, müstehcen şey |
|
obscurantClick to Search obscurant |
gerici, cahillik yanlısı |
|
obscurantismClick to Search obscurantism |
gericilik |
|
obscurantistClick to Search obscurantist |
gerici |
|
obscurantistClick to Search obscurantist |
gerici, cehalet yanlısı |
|
obscurationClick to Search obscuration |
karartma, kararma, karanlık, ay tutulması |
|
obscureClick to Search obscure (ıbskyûr´) |
karanlık, loş, belirsiz, karışık, anlaşılmaz, telâffuzu zor, kuytu, ücra, gözlerden uzak, bilinmeyen |
|
obscureClick to Search obscure (ıbskyûr´) |
karartmak, karanlık yapmak, belirsizleştirmek, gizlemek, örtbas etmek, saklamak |
|
obscurityClick to Search obscurity (ıbskyûr´îti) |
karanlık, anlaşılmazlık, bilinmezlik, loşluk, gizlilik |
|
obsequiesClick to Search obsequies |
cenaze töreni |
|
obsequiousClick to Search obsequious (ıbsi´kwiyıs) |
aşırı saygılı, yaltakçı, yağcı |
|
obsequiousnessClick to Search obsequiousness |
yaltakçılık, dalkavukluk, yağcılık |
|
observableClick to Search observable |
gözle görülür, izlenebilir, ölçülür, uyulması gereken |
|
observanceClick to Search observance (ıbzır´vıns) |
gözetim, uyma, riayet, yerine getirme, gelenek, töre, usul, tarikat kuralı, ayin, dini tören, dinsel tören |
|
observancesClick to Search observances (ıbzır´vınsız) |
adap |
|
observantClick to Search observant (ıbzır´vınt) |
dikkatli; itaatli |
|
observant of customsClick to Search observant of customs |
geleneklere bağlı, töreleri uygulayan |
|
observationClick to Search observation (abzırvey´şın) |
gözlem, gözleme; gözetleme, gizlice bakma; ileri sürülen düşünce/fikir |
|
observation mirrorClick to Search observation mirror |
dikiz aynası |
|
observation pointClick to Search observation point |
gözetleme noktası |
|
observation postClick to Search observation post |
gözetleme noktası/yeri |
|
observation towerClick to Search observation tower |
gözetleme kulesi, seyir kulesi |
|
observation wardClick to Search observation ward |
müşahede odası |
|
observatoryClick to Search observatory (ıbzır´vıtôri) |
rasathane, gözlem evi |
|
observeClick to Search observe (ıbzırv´) |
dikkatle bakmak, görmek, gözetlemek, gözlemek, izlemek, incelemek, riayet etmek, uymak, yerine getirmek, kutlamak, farketmek, söylemek, demek, görüşünü bildirmek |
|
observe silenceClick to Search observe silence |
sessizliği bozmamak |
|
observerClick to Search observer (ıbzır´vır) |
gözlemci, gözcü, izleyici, itaat eden kimse, gözetmen |
|
observingClick to Search observing |
gözetleme, inceleme |
|
observingClick to Search observing |
gözleme |
|
obsessClick to Search obsess (ıbses´) |
kafasına takılmak, zihnine saplamak, saplantı haline gelmek, tedirgin etmek |
|
obsessedClick to Search obsessed |
tedirgin, endişeli, kafayı takmış, saplantı haline getirmiş |
|
obsessionClick to Search obsession (ıbseş´ın) |
takıntı, saplantı, sabit fikir, sürekli endişe |
|
obsessiveClick to Search obsessive |
akıldan hiç çıkmayan, saplantı haline gelmiş, sabit fikirli |
|
obsolescenceClick to Search obsolescence (absıles´ıns) |
eskime, modası geçme, kullanılmaz olma |
|
obsolescentClick to Search obsolescent (absıles´ınt) |
eskimiş, az kullanılan |
|
obsoleteClick to Search obsolete (ab´sılit,absılit´) |
eski, kullanılmayan, modası geçmiş, eskilerine oranla az gelişmiş (biy.) |
|
obstacleClick to Search obstacle (ab´stıkıl) |
engel, mân |
|
obstacle raceClick to Search obstacle race |
engelli yarış |
|
obstetricClick to Search obstetric |
doğum, gebelik ile ilgili |
|
obstetricianClick to Search obstetrician (abstıtrîş´ın) |
doğum uzmanı, ebe, doğum doktoru |
|
obstetricsClick to Search obstetrics |
doğum ve gebelik bilimi, doğum doktorluğu, ebelik |
|
obstinacyClick to Search obstinacy (ab´stınısi) |
inatçılık, hırçınlık, inat, müzmin olma, kronikleşme |
|
obstinateClick to Search obstinate (ab´stınît) |
inatçı, direngen, dik kafalı |
|
obstinate personClick to Search obstinate person |
inatçı |
|
obstinatelyClick to Search obstinately (ab´stınîtli) |
inatla |
|
obstreperousClick to Search obstreperous (ıbstrep´ırıs) |
gürültücü, yaygaracı, haşarı, yaramaz, ele avuca sığmaz |
|
obstructClick to Search obstruct (ıbstr^kt´) |
engel olmak, tıkamak, kapamak, engellemek, zorlaştırmak, engellenmek |
|
obstructionClick to Search obstruction (ıbstr^k´şın) |
tıkama, engel olma, kapama, engelleme, engel, set, arıza |
|
obstructionismClick to Search obstructionism |
engelleme politikası |
|
obstructionistClick to Search obstructionist |
engelleyen kimse |
|
obstructiveClick to Search obstructive (ıbstr^k´tîv) |
engel olan, zorluk çıkaran |
|
obstructivelyClick to Search obstructively |
engel olarak |
|
obstructivenessClick to Search obstructiveness |
engelleme |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Last Searches on Linguatic Community
ambalajlamaClick to Search ambalajlama ,
threadedClick to Search threaded ,
thrivingClick to Search thriving ,
thrustingClick to Search thrusting ,
toll a bellClick to Search toll a bell ,
ödenip kurtarılırClick to Search ödenip kurtarılır ,
behavioristClick to Search behaviorist ,
tool kitClick to Search tool kit ,
Chris EvertClick to Search Chris Evert ,
ExobiologieClick to Search Exobiologie ,
tozkoparanClick to Search tozkoparan ,
tozpembeClick to Search tozpembe ,
traditionClick to Search tradition ,
Victoria spongeClick to Search Victoria sponge ,
dot matrix printerClick to Search dot matrix printer ,
kulantClick to Search kulant ,
HoudiniClick to Search Houdini ,
saat on birdeClick to Search saat on birde ,
left-clickClick to Search left-click ,
situativClick to Search situativ ,
yabancı cisimlerClick to Search yabancı cisimler ,
macunsu bileşimClick to Search macunsu bileşim ,
ağzına kadar doluClick to Search ağzına kadar dolu ,
ırkların karışmasıClick to Search ırkların karışması ,
maneviyatClick to Search maneviyat ,
PerfektionClick to Search Perfektion ,
işleyiciClick to Search işleyici ,
alman usulü yapmakClick to Search alman usulü yapmak ,
LloydClick to Search Lloyd ,
aliyahClick to Search aliyah ,
abartarak anlatmakClick to Search abartarak anlatmak ,
bildiklerini söylemekClick to Search bildiklerini söylemek ,
malevolentlyClick to Search malevolently ,
ödemeden kaçmakClick to Search ödemeden kaçmak ,
MorphemikClick to Search Morphemik ,
jardiniyerClick to Search jardiniyer ,
destekleyiciClick to Search destekleyici ,
cook one`s gooseClick to Search cook one`s goose ,
adımınıza dikkat edinClick to Search adımınıza dikkat edin ,
ağaçlandırmakClick to Search ağaçlandırmak ,
hacet dilemekClick to Search hacet dilemek ,
PromijagdClick to Search Promijagd ,
aufbaubarClick to Search aufbaubar ,
millinerClick to Search milliner ,
ìrkilmekClick to Search ìrkilmek ,
ill-equippedClick to Search ill-equipped ,
aktarmakClick to Search aktarmak ,
taahhütClick to Search taahhüt ,
autosomal dominant diseaseClick to Search autosomal dominant disease ,
obsClick to Search obs ,
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Download Now
Linguatic Dictionary v1.4 b1.28
|
Free Linguatic Dictionaries
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Linguatic Dictionary Index
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|