basıClick to Search bası |
printing, impression |
|
basıcıClick to Search basıcı |
printer, person who works at a printing press |
|
basıkClick to Search basık |
low, overcast, stuffy, frowsty, flattened, frowzy, receding |
|
basık burunluClick to Search basık burunlu |
pug nosed |
|
basık çeneClick to Search basık çene |
retreating chin |
|
basık havaClick to Search basık hava |
frowst |
|
basık havalı yerlerde vakit geçirmekClick to Search basık havalı yerlerde vakit geçirmek |
frowst |
|
basıklıkClick to Search basıklık |
stickiness |
|
basılabilirClick to Search basılabilir |
printable |
|
basılamazClick to Search basılamaz |
unprintable, unpublishable |
|
basılan paraClick to Search basılan para |
mintage |
|
basılıClick to Search basılı |
printed, in print d, leader, nob, noddle, off, outset, sconce |
|
basılı malzemeClick to Search basılı malzeme |
printed matter |
|
basılı şeyClick to Search basılı şey |
black and white |
|
basılmaClick to Search basılma |
printing, impression |
|
basılmakClick to Search basılmak |
print |
|
basılmamakClick to Search basılmamak |
(negative form of basılmak) print |
|
basılmış şeylerClick to Search basılmış şeyler |
presswork |
|
basımClick to Search basım |
issue |
|
basımClick to Search basım |
literal |
|
basım hatasıClick to Search basım hatası |
printer`s error |
|
basım işiClick to Search basım işi |
presswork |
|
basımcıClick to Search basımcı |
pressman |
|
basımcılıkClick to Search basımcılık |
typography |
|
basımeviClick to Search basımevi |
printing house, printery, printing office, printing works |
|
basımevi çalışanları sendikasıClick to Search basımevi çalışanları sendikası |
chapel |
|
basınClick to Search basın |
press, newspapers |
|
basın ajansıClick to Search basın ajansı |
press agency |
|
basın ataşesiClick to Search basın ataşesi |
press attaché |
|
basın bülteniClick to Search basın bülteni |
press release |
|
basın fotoğrafçısıClick to Search basın fotoğrafçısı |
press photographer, cameraman |
|
basın kampanyasıClick to Search basın kampanyası |
press campaign |
|
basın konferansıClick to Search basın konferansı |
news conferance |
|
basın konseyiClick to Search basın konseyi |
press council |
|
basın kralıClick to Search basın kralı |
press baron, press lord |
|
basın locasıClick to Search basın locası |
press gallery |
|
basın mensubuClick to Search basın mensubu |
pressman |
|
basın mensuplarıClick to Search basın mensupları |
press |
|
basın örneğiClick to Search basın örneği |
press copy |
|
basın özgürlüğüClick to Search basın özgürlüğü |
freedom of the press |
|
basın savaşıClick to Search basın savaşı |
paper war |
|
basın sözcüsüClick to Search basın sözcüsü |
press officer, press agent |
|
basın toplantısıClick to Search basın toplantısı |
press conference, news conference |
|
basın toplantısıClick to Search basın toplantısı |
press conference |
|
basın tribünüClick to Search basın tribünü |
press box |
|
basın yasasıClick to Search basın yasası |
press law |
|
basıncı azaltmakClick to Search basıncı azaltmak |
decompress |
|
basıncını ayarlamakClick to Search basıncını ayarlamak |
pressurize, adjust the cabin pressure inside an airplane; keep nearly normal atmospheric pressure inside (an airplane) |
|
basınçClick to Search basınç |
piezo |
|
basınçClick to Search basınç |
pressure, compression, strain, stress, thrust |
|
basınç azaltma hücresiClick to Search basınç azaltma hücresi |
decompression chamber |
|
basınç birimiClick to Search basınç birimi |
atmosphere |
|
basınç düşmesiClick to Search basınç düşmesi |
pressure drop |
|
basınç ölçerClick to Search basınç ölçer |
pressure gage, barometer, pressure gauge |
|
basınç tankıClick to Search basınç tankı |
pressure tank |
|
basınç uygulamakClick to Search basınç uygulamak |
pressure, pressurize |
|
basınçlı hava borusuClick to Search basınçlı hava borusu |
pneumatic tube |
|
basınçlı hızlandırıcıClick to Search basınçlı hızlandırıcı |
intensifier |
|
basınçlı soda şişesiClick to Search basınçlı soda şişesi |
siphon bottle, siphon, syphon |
|
basınçlı yağdanlıkClick to Search basınçlı yağdanlık |
squirt can |
|
basınçlı yerden basınç hücresi ile kurtarmakClick to Search basınçlı yerden basınç hücresi ile kurtarmak |
decompress |
|
basınçölçerClick to Search basınçölçer |
barometer |
|
basında iyi sözedilmekClick to Search basında iyi sözedilmek |
have a good press |
|
basıölçerClick to Search basıölçer |
manometer, instrument which measures the pressure of a fluid |
|
basıp söndürmekClick to Search basıp söndürmek |
tread out |
|
basışClick to Search basış |
tread |
|