|
|
|
|
Search Results
alış
|
|
Linguatic Turkish English Dictionary |
|
alışClick to Search alış |
buying, taking, receiving, reception |
|
alış fiyatıClick to Search alış fiyatı |
purchase price |
|
alışagelmekClick to Search alışagelmek |
to be accustomed to |
|
alışıkClick to Search alışık |
used to, accustomed, familiar |
|
alışık olmakClick to Search alışık olmak |
be used to doing |
|
alışık olmayanClick to Search alışık olmayan |
unused to, unfamiliar |
|
alışıklıkClick to Search alışıklık |
habit, something that one is used to doing |
|
alışılagelmişClick to Search alışılagelmiş |
routine, ordinary, common, customary, habitual, consuetudinary |
|
alışılagelmiş yollarClick to Search alışılagelmiş yollar |
usual channels |
|
alışılagelmiş yollardanClick to Search alışılagelmiş yollardan |
through the usual channels |
|
alışıldığı gibiClick to Search alışıldığı gibi |
customarily |
|
alışılmadıkClick to Search alışılmadık |
unusual, eccentric, unconventional |
|
alışılmakClick to Search alışılmak |
to lose its novelty, become customary. alışıldığı gibi as usual |
|
alışılmamışClick to Search alışılmamış |
unaccustomed, uncommon, unfamiliar, atypical, unwonted |
|
alışılmamış olmaClick to Search alışılmamış olma |
uncommonness |
|
alışılmışClick to Search alışılmış |
customary, familiar, habitual, accustomed, consuetudinary, set, usual, wonted |
|
alışılmış hareketClick to Search alışılmış hareket |
rote |
|
alışılmış olanClick to Search alışılmış olan |
classic |
|
alışılmış şeyClick to Search alışılmış şey |
the usual thing, ordinary, rut |
|
alışılmışın dışındakiClick to Search alışılmışın dışındaki |
way out |
|
alışılmışın ötesindeClick to Search alışılmışın ötesinde |
above the ordinary |
|
alışkanClick to Search alışkan |
accustomed to, habituated with regards to, used to |
|
alışkanlığı olmakClick to Search alışkanlığı olmak |
be in the habit of doing |
|
alışkanlığına saplanmakClick to Search alışkanlığına saplanmak |
get into a rut |
|
alışkanlığını bırakamayan kimseClick to Search alışkanlığını bırakamayan kimse |
routinist |
|
alışkanlıkClick to Search alışkanlık |
habit, routine, custom, consuetude, habitude, practice, praxis, use, wont |
|
alışkanlık edinmekClick to Search alışkanlık edinmek |
fall into a habit, drop into a habit, go in for |
|
alışkanlık haline getirmekClick to Search alışkanlık haline getirmek |
routinize, be wont to do, practise, practise on, practise upon, practice, practice on, practice upon |
|
alışkanlık haline getirmişClick to Search alışkanlık haline getirmiş |
wont |
|
alışkanlık nedeniyleClick to Search alışkanlık nedeniyle |
out of habit |
|
alışkanlık olarakClick to Search alışkanlık olarak |
routinely |
|
alışkanlık sonucuClick to Search alışkanlık sonucu |
the force of habit |
|
alışkanlık yapanClick to Search alışkanlık yapan |
addictive, habit forming |
|
alışkanlıklaClick to Search alışkanlıkla |
out of habit, like every day, like usual, commonplace |
|
alışkanlıklarından vazgeçemeyen kimseClick to Search alışkanlıklarından vazgeçemeyen kimse |
routinist |
|
alışkanlıktan vazgeçmekClick to Search alışkanlıktan vazgeçmek |
break oneself of a habit |
|
alışkıClick to Search alışkı |
habit, practice, usage |
|
alışkınClick to Search alışkın |
used to, accustomed, trained |
|
alışkın olarakClick to Search alışkın olarak |
familiarly |
|
alışkın olmakClick to Search alışkın olmak |
be used to, be accustomed to do smth., be accustomed doing smth |
|
alışmaClick to Search alışma |
addiction, adjustment |
|
alışmakClick to Search alışmak |
get used to, get accustomed to smth., accommodate oneself, addict, acclimate, acclimatize, accommodate, adjust, drop into a habit, become inured to, orient oneself, orientate oneself, become reconciled to, reconcile oneself to, school oneself to |
|
alışmakClick to Search alışmak |
be in the habit of doing |
|
alışmamakClick to Search alışmamak |
(negative form of alışmak) get used to, get accustomed to smth., accommodate oneself, addict, acclimate, acclimatize, accommodate, adjust, drop into a habit, become inured to, orient oneself, orientate oneself, become reconciled to, reconcile oneself to, school oneself to |
|
alıştıra alıştıra haber vermekClick to Search alıştıra alıştıra haber vermek |
break the news |
|
alıştıra alıştıra söylemekClick to Search alıştıra alıştıra söylemek |
break the news |
|
alıştırıClick to Search alıştırı |
training; exercise |
|
alıştırılmamış atClick to Search alıştırılmamış at |
unbacked horse |
|
alıştırmaClick to Search alıştırma |
exercise, practice, training, breaking in, familiarization |
|
alıştırma defteriClick to Search alıştırma defteri |
exercise book |
|
alıştırma kitabıClick to Search alıştırma kitabı |
workbook |
|
alıştırma yapmakClick to Search alıştırma yapmak |
practise, practice, train |
|
alıştırmakClick to Search alıştırmak |
to train (someone) to do or accept (something); to allow (someone) to become addicted (to); to make (something) work smoothly, break (something) in; to make (a part) work smoothly with (another part); to set (something) on fire |
|
alıştırmamakClick to Search alıştırmamak |
(negative form of alıştırmak) accustom, regrind, familiarize, adjust, condition, break in, train, accommodate, attune, conform, addict, dovetail, enure, exercise, habituate, harden, inure, school, season |
|
alışverişClick to Search alışveriş |
shopping, custom, buying and selling, trading, deal, connection, dealing, traffic |
|
alışveriş çılgınlığı yapmakClick to Search alışveriş çılgınlığı yapmak |
go on a shopping spree, go on a buying spree, go on a spending spree |
|
alışveriş etmekClick to Search alışveriş etmek |
shop, deal, merchandise, do business |
|
alışveriş listesiClick to Search alışveriş listesi |
shopping list |
|
alışveriş merkeziClick to Search alışveriş merkezi |
shopping center, shopping mall, mall |
|
alışveriş yapmaClick to Search alışveriş yapma |
marketing |
|
alışveriş yapmakClick to Search alışveriş yapmak |
do shopping, truck, market, buy into |
|
alışverişçiClick to Search alışverişçi |
shopper, one who visits stores and buys merchandise, customer of a retail store |
|
alışverişe çıkmakClick to Search alışverişe çıkmak |
go shopping, shop, do shopping |
|
alışverişte bulunmakClick to Search alışverişte bulunmak |
chaffer |
|
geleceğe yönelik alış yapmakClick to Search geleceğe yönelik alış yapmak |
buy forward |
|
toptan alışClick to Search toptan alış |
scale buying |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Last Searches on Linguatic Community
açığa çıkışClick to Search açığa çıkış ,
machte die EntscheidungClick to Search machte die Entscheidung ,
geologischer GrabenClick to Search geologischer Graben ,
rain showerClick to Search rain shower ,
gagalarını sürterek sevişmekClick to Search gagalarını sürterek sevişmek ,
smoothyClick to Search smoothy ,
BasketballmannschaftClick to Search Basketballmannschaft ,
ModemacherClick to Search Modemacher ,
üç dilde olanClick to Search üç dilde olan ,
akla getirmekClick to Search akla getirmek ,
SäbelgerasselClick to Search Säbelgerassel ,
dakikası dakikasına uymayanClick to Search dakikası dakikasına uymayan ,
demire aitClick to Search demire ait ,
exocytosisClick to Search exocytosis ,
Tiarella cordifoliaClick to Search Tiarella cordifolia ,
VelveetaClick to Search Velveeta ,
kilitlemeClick to Search kilitleme ,
self-possessionClick to Search self-possession ,
cochineal insectClick to Search cochineal insect ,
üç boyutlu cisimler geometrisiClick to Search üç boyutlu cisimler geometrisi ,
The Present CrisisClick to Search The Present Crisis ,
anabaenaClick to Search anabaena ,
CVAClick to Search CVA ,
ill-spentClick to Search ill-spent ,
counterpointClick to Search counterpoint ,
eski vatanClick to Search eski vatan ,
small wineClick to Search small wine ,
lienteryClick to Search lientery ,
AbwehrdienstClick to Search Abwehrdienst ,
Rangifer caribouClick to Search Rangifer caribou ,
cachexyClick to Search cachexy ,
SisonClick to Search Sison ,
ıraklık açısıClick to Search ıraklık açısı ,
temelli almakClick to Search temelli almak ,
BeratergremiumClick to Search Beratergremium ,
alt sınıfa indirmekClick to Search alt sınıfa indirmek ,
wildes TierClick to Search wildes Tier ,
zararlı bitki zehiriClick to Search zararlı bitki zehiri ,
dashinglyClick to Search dashingly ,
kitap eleştirmeniClick to Search kitap eleştirmeni ,
britishismClick to Search britishism ,
Rd. (road)Click to Search Rd. (road) ,
without questionClick to Search without question ,
GWhClick to Search GWh ,
havuçClick to Search havuç ,
nursery loanClick to Search nursery loan ,
varusClick to Search varus ,
bright lightClick to Search bright light ,
oda ve kahvaltı dahil konaklamaClick to Search oda ve kahvaltı dahil konaklama ,
alışClick to Search alış ,
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Download Now
Linguatic Dictionary v1.4 b1.28
|
Free Linguatic Dictionaries
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
My Lookup History
alışClick to Search alış ,
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Linguatic Dictionary Index
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|