 gözünde pek iyi bir insan olmamakgözünde pek iyi bir insan olmamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| be in bad odor with smb |
|
kafası pek çalışmazkafası pek çalışmaz Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| a bit weak upstairs |
|
pekpek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| very, extremely; very much, a great deal; hard, firm; unyielding, rigid; strong, sound; (moving) fast, speedily |
|
pek başlıpek başlı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| obstinate, hardheaded |
|
pek canlıpek canlı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| hardy, tough, (someone) who possesses endurance |
|
pek çokpek çok Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| a great many; quite a few; a lot of; a great deal, very much |
|
pek çokpek çok Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| very much, a great many, out and away, immensely |
|
pek çok yöndenpek çok yönden Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| in many directions |
|
pek de yakında değilpek de yakında değil Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| none too soon |
|
pek değilpek değil Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| not desperately |
|
pek erkenpek erken Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| all too soon |
|
pek fark yokpek fark yok Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| not much to choose |
|
pek farklı değilpek farklı değil Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| little less than |
|
pek gözlüpek gözlü Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bold, courageous, gutsy |
|
pek hoşpek hoş Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| delightfully |
|
pek iyipek iyi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| famously |
|
pek iyipek iyi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| alpha (British üniv.) |
|
pek mümkün olmayanpek mümkün olmayan Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| unlikely |
|
pek pekpek pek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| at the very most |
|
pek rağbettepek rağbette Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| it`s all the rage |
|
pek söylemekpek söylemek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| to speak harshly, speak tactlessly; to speak out loud |
|
pek tabipek tabi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| without fail |
|
pek tabiipek tabii Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| of course, no wonder |
|
pek umursamamakpek umursamamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| have a low opinion of |
|
pek yakınpek yakın Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| within an inch of |
|
pek yakındapek yakında Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| soon |
|
pek yüreklipek yürekli Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| hardhearted |
|
pek yüzlüpek yüzlü Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| brazen, shameless; very outspoken; tactless |
|
pekalapekala Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| jolly well |
|
pekalapekala Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| well enough |
|
pekalapekala Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| All right./Okay./Very well; most certainly; very well; perfectly good, quite adequate; If that´s so, then ...? |
|
pekanpekan Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| pecan |
|
pekan cevizipekan cevizi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| pecan |
|
pekan tartıpekan tartı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| pecan pie |
|
pekaripekari Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| peccary |
|
pekentpekent Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| natural barrier or obstacle (e.g. a river, a mountain range) |
|
pekipeki Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| o.k., O.K., okay, well, good, very well, all right, alright |
|
PekinPekin Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Peking, Pekin |
|
pekin insanıpekin insanı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Sinanthropus |
|
pekin köpeğipekin köpeği Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Pekingese, Pekinese, peke |
|
pekinesepekinese Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Pekingese, Pekinese, peke |
|
pekingese, Pekinesepekingese, Pekinese Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Peking, Pekin |
|
PekinliPekinli Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Pekingese, Pekinese |
|
pekinlikpekinlik Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| certainty, certainness |
|
pekinördeğipekinördeği Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Pekin, Peking, Peking duck |
|
pekişmekpekişmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| solidify, stiffen, become hard, firm, set |
|
pekişmemekpekişmemek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| (negative form of pekişmek) solidify, stiffen, become hard, firm, set |
|
pekiştirici sözcükpekiştirici sözcük Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| expletive |
|
pekiştirmepekiştirme Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| strengthening |
|
pekiştirme mektubupekiştirme mektubu Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| chaser |
|
pekiştirmekpekiştirmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| intensify, stiffen, solidify, cement, consolidate, establish, firm, harden, impact, reinforce |
|
pekiştirmelipekiştirmeli Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| gram. intensive, intensifying; (word) whose meaning has been intensified |
|
pekiştirmemekpekiştirmemek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| (negative form of pekiştirmek) intensify, stiffen, solidify, cement, consolidate, establish, firm, harden, impact, reinforce |
|
pekitmepekitme Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| strengthening; reinforcement |
|
pekitmekpekitmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| to strengthen, buttress; to reinforce |
|
pekleşmekpekleşmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| to harden, become rigid; to become stronger, strengthen |
|
peklikpeklik Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| constipation, stoppage |
|
pekmezpekmez Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| molasses (thick syrup made by boiling down the saccharine juice of any of various fruits); (Slang) blood |
|
pekmez akıtmakpekmez akıtmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| (Slang) to spill blood |
|
pekmez toprağıpekmez toprağı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| marl |
|
pekmezcipekmezci Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| maker or seller of molasses |
|
pekmezlipekmezli Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| sweetened with molasses; (something) which contains molasses; very sweet (in taste) |
|
pekmezlikpekmezlik Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| suitable for making molasses |
|
peksimetpeksimet Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| rusk, Melba toast, hard biscuit, ship biscuit, hard tack |
|
pektinpektin Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| pectin |
|
pektoralpektoral Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| pectoral, pertaining to the breast or chest; pectoral, serviceable in diseases of the chest or lungs |
|
yavaş atın çiftesi pek oluryavaş atın çiftesi pek olur Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| still waters run deep |
|
yumuşak huylu atın çiftesi pek oluryumuşak huylu atın çiftesi pek olur Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| When a mild-mannered person blows his stack, he blows it in a big way |
|