 atlı boğa güreşçisiatlı boğa güreşçisi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| toreador |
|
BoğaBoğa Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Bull, Taurus, second sign of the zodiac in astrology represented by a bull n. bull, male bovine |
|
BoğaBoğa Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bull-like, resembling a bull; taurine boğmak |
|
BoğaBoğa Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| choke, strangle, strangulate, asphyxiate, burke, smother, smother with, stifle, jugulate, inundate, suffocate, throttle, whelm, glut, drown, overwhelm |
|
boğa antilopuboğa antilopu Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| eland, African antelope |
|
Boğa burcuBoğa burcu Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Bull, Taurus |
|
boğa burcuna aitboğa burcuna ait Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| taurine |
|
boğa gibiboğa gibi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bullish |
|
boğa güreşçisiboğa güreşçisi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| matador, toreador, bullfighter, torero |
|
boğa güreşiboğa güreşi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bullfighting, bullfight |
|
boğa güreşi alanıboğa güreşi alanı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bullring |
|
boğa güreşi meraklısıboğa güreşi meraklısı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| aficionado |
|
Boğa takımyıldızıBoğa takımyıldızı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Bull, Taurus |
|
boğadaboğada Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| the process of soaking laundry in lye leached from wood ashes |
|
boğadikeniboğadikeni Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| caltrop |
|
boğalıkboğalık Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| breeding bull |
|
boğan kimseboğan kimse Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| choker |
|
boğan şeyboğan şey Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| choker |
|
boğanın köpeklerle dövüştürülmesiboğanın köpeklerle dövüştürülmesi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bull baiting |
|
boğanın öldürüldüğü anboğanın öldürüldüğü an Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| moment of truth |
|
boğanotuboğanotu Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| monkshood, poisonous plant with hooded blue flowers from which the drug aconite is produced |
|
boğarak idamboğarak idam Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garotte, garrote, garrotte |
|
boğarak idam etmekboğarak idam etmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garotte, garrote, garrotte |
|
boğarak öldürmekboğarak öldürmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| choke, strangle, scrag, smother |
|
boğasamakboğasamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| (for a cow) to come into heat, bull |
|
boğasıboğası Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| twilled cotton used for linings |
|
BoğazBoğaz Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Bosphorus, strait which separates the Asian and European parts of Turkey, strait which connects the Black Sea to the Marmara Sea |
|
BoğazBoğaz Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| throat, neck, fauces, gorge, gullet, swallow, throttle, whistle |
|
BoğazBoğaz Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| jugular, pharyngal, pharyngeal |
|
boğaz ağrısıboğaz ağrısı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| sore throat |
|
boğaz iltihabıboğaz iltihabı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| angina, prunella |
|
boğaz tokluğuna çalışmakboğaz tokluğuna çalışmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| work for one`s keep |
|
boğaz yangısıboğaz yangısı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| sore throat |
|
boğaz zırhıboğaz zırhı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| gorget |
|
boğaza aitboğaza ait Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| faucal |
|
boğazı ağrımakboğazı ağrımak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| have a sore throat |
|
boğazı düğümlenmekboğazı düğümlenmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| gulp down, gulp |
|
boğazımda kaldıboğazımda kaldı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| it sticks in my gizzard |
|
boğazına bakmakboğazına bakmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| look after the inner man |
|
boğazına düşkün kimseboğazına düşkün kimse Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| gourmand |
|
boğazına iyi bakmakboğazına iyi bakmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| do oneself well, do oneself proud |
|
boğazına kadarboğazına kadar Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| up to the chin |
|
boğazına sarılmakboğazına sarılmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| take smb. by the throat |
|
boğazına takılmakboğazına takılmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| stick in one`s throat |
|
boğazında kalmakboğazında kalmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| stick in one`s throat |
|
boğazından yakalamaboğazından yakalama Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| stranglehold |
|
boğazından yakalamakboğazından yakalamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| have a stranglehold on smb |
|
boğazını ıslatmakboğazını ıslatmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| wet one`s whistle |
|
boğazını sıkarak boğmaboğazını sıkarak boğma Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garotte |
|
boğazını sıkarak öldürmeboğazını sıkarak öldürme Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garrote, garrotte |
|
boğazını sıkarak öldürmekboğazını sıkarak öldürmek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garrote, garrotte |
|
boğazını sıkmakboğazını sıkmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| scrag, throttle |
|
boğazını temizlemeboğazını temizleme Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| hawk |
|
boğazını temizlemekboğazını temizlemek Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| hawk up, clear one`s throat, hawk |
|
BoğaziçiBoğaziçi Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Bosphorus, strait which separates the Asian and European parts of Turkey, strait which connects the Black Sea to the Marmara Sea |
|
boğazkesenboğazkesen Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| castle built to control the traffic which passes through a strait |
|
boğazlamaboğazlama Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garotte, implement used for garrotting such as a cord or wire |
|
boğazlamakboğazlamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| garotte, garrote, strangle; slaughter, butcher |
|
boğazlamamakboğazlamamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| (negative form of boğazlamak) garotte, garrote, strangle; slaughter, butcher |
|
boğazlanmakboğazlanmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| to be slaughtered |
|
BoğazlarBoğazlar Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| the Straits, the (Thracian) Bosporus and the Dardanelles |
|
boğazlaşmakboğazlaşmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| to fight violently with each other |
|
boğazlatmakboğazlatmak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| to have (someone, something) slaughtered |
|
BoğazlıBoğazlı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| cormorant, free liver |
|
BoğazlıBoğazlı Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| gormand, gourmand, gluttonous, tending to eat and drink to excess |
|
boğazlı olmamakboğazlı olmamak Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| be a small eater |
|
boğazlı yakaboğazlı yaka Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| choker |
|
boğazsızboğazsız Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| neckless (bottle, etc.); (someone) who has a small appetite, who eats little |
|
iğdiş edilmiş boğaiğdiş edilmiş boğa Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| bullock, steer |
|
Yarı insan yarı boğa canavarYarı insan yarı boğa canavar Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
| Minotaur |
|