according to one´s own lightsaccording to one´s own lights Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi inançlarına göre |
|
after my own heartafter my own heart Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
gönlüme göre |
|
after one`s own heartafter one`s own heart Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
istediği gibi, gönlüne göre, gönlünce |
|
at one`s own sweet willat one`s own sweet will Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
canı isterse, nasıl isterse, keyfine göre |
|
at your own sweet willat your own sweet will Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
canının istediği gibi, keyfine göre, nasıl istersen |
|
be afraid of one´s own shadowbe afraid of one´s own shadow Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi gölgesinden korkmak |
|
be hoist with one`s own petardbe hoist with one`s own petard Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi kazdığı kuyuya düşmek |
|
be on one´s ownbe on one´s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
başkasından yardım görmeden geçinmek/rızkını kazanmak, kendi kendini geçindirmek, başının çaresine bakmak; yalnız başına kalmak |
|
be on one´s own responsibilitybe on one´s own responsibility Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
(yaptığı şeyden) kendisi sorumlu olmak |
|
be one`s own manbe one`s own man Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendini idare edebilmek |
|
be one`s own masterbe one`s own master Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
başına buyruk olmak |
|
be one´s own manbe one´s own man Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
yerini korumak |
|
be one´s own manbe one´s own man Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
başına buyruk olmak |
|
be one´s own masterbe one´s own master Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
başına buyruk olmak |
|
be thrown back on one´s own resourcesbe thrown back on one´s own resources Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak |
|
be thrown upon one`s own resourcesbe thrown upon one`s own resources Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi kendine yetmek, kendi yağıyla kavrulmak |
|
be/live in a world of one´s ownbe/live in a world of one´s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi dünyasında yaşamak |
|
blow one´s own hornblow one´s own horn Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
böbürlenmek |
|
blow one´s own hornblow one´s own horn Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi reklamını yapmak |
|
blow one´s own trumpetblow one´s own trumpet Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi borusunu çalmak, kendi reklamını yapmak, övünmek |
|
by one`s ownby one`s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi başına |
|
by one`s own accountby one`s own account Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi söylediğine göre |
|
by one`s own admissionby one`s own admission Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kabul ettiği gibi |
|
come into one`s owncome into one`s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
hak ettiği yere gelmek, kendini göstermek, kendi alanına gelmek |
|
conduct one`s own defenseconduct one`s own defense Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendini savunmak |
|
cut one`s own throatcut one`s own throat Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
bindiği dalı kesmek, kendi gırtlağını kesmek |
|
cut one´s own throatcut one´s own throat Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi kendine zarar vermek, bindiği dalı kesmek |
|
do i have to bring my own racketdo i have to bring my own racket Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi raketimi getirmem gerekiyor mu |
|
do one´s own thingdo one´s own thing Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
başkalarına pek aldırış etmeden kendi seçtiği bir yolda gitmek |
|
evaluate s.o./s.t. on his/her/its own meritsevaluate s.o./s.t. on his/her/its own merits Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
birini/bir şeyi kendi yeteneklerine/özelliklerine göre değerlendirmek |
|
feather one`s own nestfeather one`s own nest Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
emaneti iç etmek, sebeplenmek |
|
get one`s own backget one`s own back Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
öcünü almak, acısını çıkarmak |
|
Have it your own way.Have it your own way. Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
Siz bilirsiniz./Nasıl isterseniz öyle olsun |
|
have one`s own wayhave one`s own way Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
istediği olmak, istediğini yapmak, isteği gerçekleşmek, muradına ermek |
|
He/She can stew in his/her own juice!He/She can stew in his/her own juice! Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
Ne hali varsa görsün! |
|
hoist with one`s own petardhoist with one`s own petard Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi kazdığı kuyuya düşmek |
|
hold one`s ownhold one`s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
yerini korumak, aynı kalmak, dayanmak, başabaş kalmak, başabaş olmak |
|
hold one´s ownhold one´s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
eski durumunu korumak |
|
hold one´s ownhold one´s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
yerini korumak |
|
in a class of one`s ownin a class of one`s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
türünün en iyisi, eşsiz, benzersiz |
|
in his/her own backyardin his/her own backyard Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi çevresinde |
|
in one`s own good timein one`s own good time Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
ne zaman canı isterse |
|
keep one´s own counselkeep one´s own counsel Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
fikirlerini kendine saklamak |
|
know one`s own mindknow one`s own mind Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
ne yapacağını bilmek, ne istediğini bilmek |
|
know one´s own mindknow one´s own mind Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
emin olmak, kararlı olmak |
|
know one´s own mindknow one´s own mind Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi fikrini bilmek, ne istediğini bilmek |
|
leave s.o. to his own devicesleave s.o. to his own devices Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
birini kendi haline bırakmak |
|
leave smb. to one`s own devicesleave smb. to one`s own devices Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi haline bırakmak, işine karışmamak |
|
let him stew in his own juicelet him stew in his own juice Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
ne hali varsa görsün |
|
mind your own businessmind your own business Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
burnunu sokma, karışma, kendi işine bak |
|
Mind your own business!Mind your own business! Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
Sen kendi işine bak! |
|
of one`s ownof one`s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendisinin, kendi |
|
of one`s own accordof one`s own accord Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi isteğiyle, kendiliğinden |
|
of one´s own accordof one´s own accord Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi rızasıyla |
|
of one´s own free willof one´s own free will Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendiliğinden |
|
of one´s own volitionof one´s own volition Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi iradesiyle, isteyerek, gönüllü olarak |
|
on one`s ownon one`s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi hesabına |
|
on one`s own accounton one`s own account Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi hesabına |
|
on one`s own initiativeon one`s own initiative Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kişisel girişimiyle |
|
on one`s own volitionon one`s own volition Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi iradesiyle |
|
on one´s ownon one´s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi başına, başkasından yardım görmeden |
|
on one´s own initiativeon one´s own initiative Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi inisiyatifini kullanarak |
|
ownown Kelimesini Aratmak için Tıklayın (on) |
öz, kendisinin |
|
ownown Kelimesini Aratmak için Tıklayın (on) |
sahip olmak, kabullenmek, itiraf etmek, kabul etmek, tanımak, teslim etmek |
|
ownown Kelimesini Aratmak için Tıklayın (on) |
kendi |
|
own s.t. in commonown s.t. in common Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
aynı şeye sahip olmak |
|
own upown up Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
itirafta bulunmak, itiraf etmek |
|
own up toown up to Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
(bir suçu) itiraf etmek, kabul etmek |
|
ownerowner Kelimesini Aratmak için Tıklayın (o´nır) |
sahip, iye, malik |
|
owner occupationowner occupation Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
sahibinin oturduğu ev |
|
owner occupierowner occupier Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi evinde oturan kimse |
|
ownerlessownerless Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
sahipsiz |
|
ownershipownership Kelimesini Aratmak için Tıklayın (o´nırşîp) |
(arazi/bina için) mülkiyet; sahip olma, sahiplik, iyelik |
|
owningowning Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
sahip olan |
|
paddle one`s own canoepaddle one`s own canoe Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi işini kendi görmek, başının çaresine bakmak |
|
pay back in one`s own coinpay back in one`s own coin Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
misilleme yapmak, aynı şekilde karşılık vermek |
|
pull oneself up by one`s own bootstrapspull oneself up by one`s own bootstraps Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi göbeğini kendi kesmek, kendi işini kendi görmek |
|
sing one`s own praisessing one`s own praises Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendini övmek, övünmek |
|
stand on one`s own legsstand on one`s own legs Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi ayakları üzerinde durmak, kimseye muhtaç olmamak |
|
stand on one´s own two feetstand on one´s own two feet Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi yağıyla kavrulmak, kimseye muhtaç olmamak |
|
strike out on one´s ownstrike out on one´s own Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi yoluna gitmek |
|
study one`s own interestsstudy one`s own interests Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi çıkarını gözetmek |
|
take one`s own lifetake one`s own life Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendini öldürmek, hayatına son vermek, intihar etmek, canına kıymak |
|
take the law into one´s own handstake the law into one´s own hands Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
hakkını kendi eliyle almak, intikamını almak |
|
toot one´s own horntoot one´s own horn Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi reklamını kendi yapmak, kendini övmek |
|
with one`s own eyeswith one`s own eyes Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi gözüyle |
|
with one`s own handwith one`s own hand Kelimesini Aratmak için Tıklayın |
kendi eliyle |
|