 alıştıra alıştıra haber vermekClick to Search alıştıra alıştıra haber vermek |
| break the news |
|
anında verilen haberClick to Search anında verilen haber |
| running account |
|
asılsız haberClick to Search asılsız haber |
| mare`s nest |
|
balon haberClick to Search balon haber |
| ballon d`essai |
|
baskı sırasında yetiştirilen haberClick to Search baskı sırasında yetiştirilen haber |
| stop press |
|
bir haberClick to Search bir haber |
| a piece of news |
|
Cebrail`in hazreti meryem`e haber ulaştırdığı günClick to Search Cebrail`in hazreti meryem`e haber ulaştırdığı gün |
| annunciation day |
|
flaş haberClick to Search flaş haber |
| news flash |
|
gaipten haber verenClick to Search gaipten haber veren |
| fey |
|
gaipten haber veren kimseClick to Search gaipten haber veren kimse |
| soothsayer |
|
gaipten haber vermeClick to Search gaipten haber verme |
| foretelling, soothsaying, second sight |
|
gaipten haber vermekClick to Search gaipten haber vermek |
| foretell, practise divination, divine |
|
geldiğini haber vermekClick to Search geldiğini haber vermek |
| herald in |
|
gelecekten haber vermekClick to Search gelecekten haber vermek |
| prophesy |
|
haberClick to Search haber |
| news, information, message, word; knowledge; formerly, gram. predicate |
|
haber ajansıClick to Search haber ajansı |
| news agency |
|
haber ajansıClick to Search haber ajansı |
| news agency, wire service |
|
haber alamamakClick to Search haber alamamak |
| loose sight of |
|
haber almaClick to Search haber alma |
| (Military term) intelligence |
|
haber almakClick to Search haber almak |
| to hear, learn, get word of; to hear from |
|
haber almakClick to Search haber almak |
| hear, have news from, learn, come to know |
|
haber atlamakClick to Search haber atlamak |
| to miss a news scoop; to fail to print an item |
|
haber atlatmakClick to Search haber atlatmak |
| to scoop the news, get a scoop on the news |
|
haber başlıklarıClick to Search haber başlıkları |
| headlines, headline news |
|
haber bırakmakClick to Search haber bırakmak |
| leave word |
|
haber bülteniClick to Search haber bülteni |
| bulletin |
|
haber bülteniClick to Search haber bülteni |
| news bulletin, news report; newscast |
|
haber çıkmamakClick to Search haber çıkmamak |
| not to hear anything (from, about) |
|
haber değeri olanClick to Search haber değeri olan |
| newsworthy |
|
haber dergisiClick to Search haber dergisi |
| news magazine |
|
haber filmiClick to Search haber filmi |
| newsreel |
|
haber geçmekClick to Search haber geçmek |
| to send out a news report or communiqué (by fax, telephone, etc.) |
|
haber göndermekClick to Search haber göndermek |
| to send a message (to) |
|
haber göndermekClick to Search haber göndermek |
| send word to |
|
haber güverciniClick to Search haber güvercini |
| carrier pigeon, homing pigeon |
|
haber kaynağıClick to Search haber kaynağı |
| source of information, informant |
|
haber kaynağıClick to Search haber kaynağı |
| news source, source |
|
haber kipiClick to Search haber kipi |
| gram. indicative mood |
|
haber kipiClick to Search haber kipi |
| indicative |
|
haber magaziniClick to Search haber magazini |
| news magazine |
|
haber merkeziClick to Search haber merkezi |
| (Military term) command post; news bureau, news center, news desk; information bureau |
|
haber olabilirClick to Search haber olabilir |
| newsworthy |
|
haber olmakClick to Search haber olmak |
| be in the news |
|
haber programıClick to Search haber programı |
| newscast |
|
haber salmakClick to Search haber salmak |
| to send a message or news to |
|
haber sızdırmamakClick to Search haber sızdırmamak |
| not to let any information leak out |
|
haber spikeriClick to Search haber spikeri |
| newscaster, newsreader |
|
haber sütunuClick to Search haber sütunu |
| news column |
|
haber toplamakClick to Search haber toplamak |
| to gather news |
|
haber uçurmakClick to Search haber uçurmak |
| to send a message to (someone) secretly; to send an urgent message to |
|
haber vericiClick to Search haber verici |
| premonitory |
|
haber verilmemişClick to Search haber verilmemiş |
| uninformed, unannounced |
|
haber verilmesi gerekenClick to Search haber verilmesi gereken |
| notifiable |
|
haber vermeClick to Search haber verme |
| Annunciation |
|
haber vermedenClick to Search haber vermeden |
| without notice, unbeknown, unbeknownst |
|
haber vermekClick to Search haber vermek |
| inform, let smb. know, advise, warn, acquaint, apprise, herald, give smb. notice of, notify, shadow forth, shadow out, tell, put smb. wise to, wise up |
|
haber vermekClick to Search haber vermek |
| to tell, let (someone) know, inform; to indicate that ..., show that ..., be a sign that ... |
|
haber yayın süresiClick to Search haber yayın süresi |
| coverage |
|
haber yetiştirmekClick to Search haber yetiştirmek |
| to get the news or a message to (a place) on time |
|
haber yorumuClick to Search haber yorumu |
| coverage |
|
haberalma dairesiClick to Search haberalma dairesi |
| intelligence office |
|
haberalma servisiClick to Search haberalma servisi |
| the secret service |
|
haberciClick to Search haberci |
| messenger, forerunner, courier, despatch rider, dispatch rider, harbinger, herald, precursor, reporter, runner, summoner |
|
haberdarClick to Search haberdar |
| aware, informed, hip, knowing, on to, cognizant, au fait |
|
haberdar etmekClick to Search haberdar etmek |
| inform, keep informed, put smb. wise to, wise up |
|
haberdar olmaClick to Search haberdar olma |
| awareness |
|
haberdar olmakClick to Search haberdar olmak |
| be aware of smth., be hip to, become aware of smth., have notice of, be on to, inform oneself of smth |
|
habere yorumlarını eklemekClick to Search habere yorumlarını eklemek |
| editorialize |
|
haberi ilk vermeClick to Search haberi ilk verme |
| scoop (gazete) |
|
haberi olanClick to Search haberi olan |
| informed, knowing, wise, au fait |
|
haberi olmadanClick to Search haberi olmadan |
| without one`s knowledge, unknown to |
|
haberi olmakClick to Search haberi olmak |
| be privy to (sır vb.) |
|
haberi olmakClick to Search haberi olmak |
| know about, be aware, have notice of, be on to, be wise to, get wise to, wise up, wise up to |
|
haberi olmakClick to Search haberi olmak |
| to be informed of, know about |
|
haberi olmamakClick to Search haberi olmamak |
| be unaware of, not to know, be insensible of |
|
haberi olmayanClick to Search haberi olmayan |
| unaware, incognizant, unposted |
|
haberi önce yayınlamaClick to Search haberi önce yayınlama |
| beat (gazete) |
|
haberlerClick to Search haberler |
| newscast (yayın) |
|
haberlerden özetlerClick to Search haberlerden özetler |
| spot news |
|
haberlerle doluClick to Search haberlerle dolu |
| newsy |
|
haberleşmeClick to Search haberleşme |
| communication, correspondence, intercommunication |
|
haberleşme ağıClick to Search haberleşme ağı |
| communication net |
|
haberleşme boşluğuClick to Search haberleşme boşluğu |
| communications gap |
|
haberleşme dairesiClick to Search haberleşme dairesi |
| countinghouse |
|
haberleşme uydusuClick to Search haberleşme uydusu |
| Comsat |
|
haberleşmekClick to Search haberleşmek |
| correspond, communicate, intercommunicate, speak |
|
haberleşmemekClick to Search haberleşmemek |
| (negative form of haberleşmek) correspond, communicate, intercommunicate, speak |
|
haberliClick to Search haberli |
| (doing something) having given notice that one is going to do it; (being) informed in advance |
|
habersizClick to Search habersiz |
| without notice, in the dark |
|
habersizClick to Search habersiz |
| unaware, not knowing, uninformed, unannounced, ignorant, insensible, insensible of, oblivious, unbeknown, unbeknownst, unconscious, unknowing, unwitting |
|
habersiz almakClick to Search habersiz almak |
| annex |
|
habersiz çekilen fotoğrafClick to Search habersiz çekilen fotoğraf |
| candid shot |
|
habersiz gelmekClick to Search habersiz gelmek |
| pop in, pop-up |
|
habersiz olmaClick to Search habersiz olma |
| ignorance |
|
habersiz olmakClick to Search habersiz olmak |
| be unaware of, be unconscious of, be in the dark, be oblivious of |
|
habersizceClick to Search habersizce |
| unexpectedly, unawares, at unawares, unbeknown, unbeknownst |
|
halkın tepkisini ölçmek için duyurulan ön haberClick to Search halkın tepkisini ölçmek için duyurulan ön haber |
| trial balloon |
|
ışıkla gönderilen haberClick to Search ışıkla gönderilen haber |
| heliogram |
|
iyi haberClick to Search iyi haber |
| Evangel |
|
kasten yanlış haber vermeClick to Search kasten yanlış haber verme |
| disinformation |
|
kaynaktan gelen haberClick to Search kaynaktan gelen haber |
| inside story |
|
kötü haberClick to Search kötü haber |
| bad news, job`s news, job`s post |
|
kötü haber getiren kimseClick to Search kötü haber getiren kimse |
| bearer of ominous tidings |
|
kötü olayları önceden haber veren kimseClick to Search kötü olayları önceden haber veren kimse |
| Cassandra |
|
muhabirin ilettiği haberClick to Search muhabirin ilettiği haber |
| correspondence |
|
ne haberClick to Search ne haber |
| what`s up?, what happened, what`s going on?, What`s the news |
|
önceden haber verenClick to Search önceden haber veren |
| precursory |
|
önceden haber vermeClick to Search önceden haber verme |
| prediction |
|
önceden haber vermekClick to Search önceden haber vermek |
| give notice, foretell, forebode, predict, presage, prognosticate, prophesy |
|
sevindirici haberClick to Search sevindirici haber |
| glad news, good news |
|
son haberClick to Search son haber |
| stop press |
|
sonucu önceden haber verenClick to Search sonucu önceden haber veren |
| prognostic |
|
şaşırtıcı haberClick to Search şaşırtıcı haber |
| eye-opener, thunderbolt |
|
telsizle gelen haberClick to Search telsizle gelen haber |
| radio |
|
tepki ölçmek için yayılan asılsız haberClick to Search tepki ölçmek için yayılan asılsız haber |
| ballon d`essai |
|
uydurma haberClick to Search uydurma haber |
| canard |
|
vahiyle haber vermekClick to Search vahiyle haber vermek |
| prophesy |
|
yayın arasında verilen haberClick to Search yayın arasında verilen haber |
| news flash |
|
yıldırım haberClick to Search yıldırım haber |
| flash |
|