ağaç altında büyüyen çalılarClick to Search ağaç altında büyüyen çalılar |
underwood |
|
altındaClick to Search altında |
under, below, underneath, beneath, neath, sub |
|
altındaClick to Search altında |
under, down, below, beneath, underneath, down below, below smb |
|
altında ezilmekClick to Search altında ezilmek |
sink under |
|
altında kalmakClick to Search altında kalmak |
swallow, sit down under |
|
altında kalmamakClick to Search altında kalmamak |
repay, requite |
|
altında olmakClick to Search altında olmak |
underlie |
|
altında toplanmakClick to Search altında toplanmak |
fall under |
|
altında yatanClick to Search altında yatan |
underlying |
|
altında yatan nedenClick to Search altında yatan neden |
root |
|
altında yatmakClick to Search altında yatmak |
underlie |
|
altındaki anlamı çıkarmakClick to Search altındaki anlamı çıkarmak |
read between the lines |
|
altındanClick to Search altından |
under, underneath |
|
altındanClick to Search altından |
underneath, under, beneath, below |
|
altından geçen su ile çalışanClick to Search altından geçen su ile çalışan |
undershot |
|
ay altında bulunanClick to Search ay altında bulunan |
sublunar |
|
ayak altındaClick to Search ayak altında |
underfoot |
|
ayak altında çiğnemekClick to Search ayak altında çiğnemek |
tread under foot |
|
ayaklar altında çiğnenenClick to Search ayaklar altında çiğnenen |
downtrodden |
|
ayaklar altında ezmekClick to Search ayaklar altında ezmek |
trample under foot |
|
baskı altındaClick to Search baskı altında |
under pressure |
|
baskı altında kalmaClick to Search baskı altında kalma |
smother |
|
baskı altında olanClick to Search baskı altında olan |
hard pressed |
|
baskı altında tutmakClick to Search baskı altında tutmak |
restrain, press smb. close, coerce, concuss, repress |
|
bayrağı altında halkı olan şövalyeClick to Search bayrağı altında halkı olan şövalye |
bannerette |
|
bu şartlar altındaClick to Search bu şartlar altında |
under this circumstances, at that rate |
|
büyünün etkisi altında olmakClick to Search büyünün etkisi altında olmak |
be under a spell |
|
deniz seviyesinin altında ekime elverişli toprakClick to Search deniz seviyesinin altında ekime elverişli toprak |
polder |
|
dingil altında asılıClick to Search dingil altında asılı |
underslung |
|
disiplin altında tutmakClick to Search disiplin altında tutmak |
keep under |
|
el altındaClick to Search el altında |
at hand |
|
el altında bulundurmakClick to Search el altında bulundurmak |
keep smth. handy |
|
elinin altındaClick to Search elinin altında |
at one`s elbow, under one`s belt, at one`s disposal |
|
emri altındaClick to Search emri altında |
under the heel of |
|
etki altında bırakmakClick to Search etki altında bırakmak |
bias, prejudice |
|
etki altında kalabilenClick to Search etki altında kalabilen |
capable |
|
etki altında kalabilirClick to Search etki altında kalabilir |
suggestible |
|
etki altında kalmaClick to Search etki altında kalma |
prepossession |
|
etki altında kalmadanClick to Search etki altında kalmadan |
without prejudice |
|
etki altında kalmayanClick to Search etki altında kalmayan |
unimpressionable |
|
etki altında kalmışClick to Search etki altında kalmış |
affected, biased, biassed, prejudiced, colored, coloured (In British) |
|
etkisi altındaClick to Search etkisi altında |
under |
|
gözetim altındaClick to Search gözetim altında |
on probation |
|
hayırseverlik kisvesi altındaClick to Search hayırseverlik kisvesi altında |
under the veil of charity |
|
işgal altındaClick to Search işgal altında |
occupied, under military occupation |
|
işitme sınırı altındaClick to Search işitme sınırı altında |
subaudible |
|
kilit altındaClick to Search kilit altında |
under lock and key |
|
kilit altında saklamakClick to Search kilit altında saklamak |
lock up |
|
kontrol altındaClick to Search kontrol altında |
underfoot |
|
kontrol altında tutmakClick to Search kontrol altında tutmak |
keep under control, police, stake in, stake out |
|
koruması altındaClick to Search koruması altında |
under the egis of |
|
kotrol altında tutmakClick to Search kotrol altında tutmak |
rein in |
|
laf altında kalmamakClick to Search laf altında kalmamak |
to give as good as one gets (in an argument) |
|
manda altındaClick to Search manda altında |
mandated |
|
müşahede altındaClick to Search müşahede altında |
under medical observation |
|
müşahede altında olmakClick to Search müşahede altında olmak |
under observation |
|
nezaret altındaClick to Search nezaret altında |
on probation |
|
normalin altındaClick to Search normalin altında |
subnormal, substandard, under |
|
normalin altında olanClick to Search normalin altında olan |
subnormal |
|
onun altındaClick to Search onun altında |
thereunder |
|
perdesi altındaClick to Search perdesi altında |
under cover of |
|
rütbece altındaClick to Search rütbece altında |
below smb |
|
sıfırın altındaClick to Search sıfırın altında |
minus, subzero |
|
silah altında olmakClick to Search silah altında olmak |
bear arms |
|
silah tehdidi altındaClick to Search silah tehdidi altında |
at gun point |
|
standardın altında olmakClick to Search standardın altında olmak |
be below standard |
|
standartların altındaClick to Search standartların altında |
substandard |
|
sular altında bırakmakClick to Search sular altında bırakmak |
submerge |
|
sürekli kontrol altındaClick to Search sürekli kontrol altında |
in leading reins, in leading strings |
|
şeytanın etkisi altındaClick to Search şeytanın etkisi altında |
diabolic, diabolical, demoniac, demoniacal |
|
şüphe altındaClick to Search şüphe altında |
under a cloud |
|
şüphe altında olmakClick to Search şüphe altında olmak |
be under suspicion |
|
tasarrufu altındaClick to Search tasarrufu altında |
in the possession of; at the disposal of; at the disposition of |
|
töhmet altında bırakmakClick to Search töhmet altında bırakmak |
put in the dock |
|
töhmet altında kalmakClick to Search töhmet altında kalmak |
be smarted under insult |
|
uyuşturucu etkisi altındaClick to Search uyuşturucu etkisi altında |
under the influence of drugs |
|
uyuşturucu madde etkisi altındaClick to Search uyuşturucu madde etkisi altında |
drugged |
|
uyuşturucunun etkisi altındaClick to Search uyuşturucunun etkisi altında |
stoned, smashed |
|
vasiyet altında bulunmaClick to Search vasiyet altında bulunma |
pupilage |
|
vesayet altındaClick to Search vesayet altında |
in ward |
|
yaşı ellinin altındaClick to Search yaşı ellinin altında |
on the right side of fifty |
|
yatıştırıcının etkisi altında olmakClick to Search yatıştırıcının etkisi altında olmak |
be under sedation |
|
yönetim altında olmayanClick to Search yönetim altında olmayan |
undirected |
|
zan altında kalmakClick to Search zan altında kalmak |
lie under a suspicion |
|
zan altında olmakClick to Search zan altında olmak |
be under suspicion |
|