Definition of çabuk, Meaning of çabuk, Translation of çabuk

ayağı çabuk Click to Search ayağı çabuk
swiftfooted, swift of foot, light footed

ayağına çabuk Click to Search ayağına çabuk
nimble of foot, nimble footed, light footed

çabuk Click to Search çabuk
come on, hurry, be quick, come

çabuk Click to Search çabuk
quickly, swiftly, soon, apace, early, pronto, in good time, in double time

çabuk Click to Search çabuk
quick, fast, swift, hasty, speedy, early, expeditious, hurry up!, light footed, lissom, lissome, nimble, precipitous, presto, prompt, rapid, ready, sharp, snappy, quick action

çabuk ağlayan Click to Search çabuk ağlayan
sniveling, snivelling (In British)

çabuk alevlenme Click to Search çabuk alevlenme
inflammability

çabuk alışmak Click to Search çabuk alışmak
take kindly to

çabuk anlamak Click to Search çabuk anlamak
be quick on the uptake

çabuk ateşleme fitili Click to Search çabuk ateşleme fitili
quickmatch

çabuk azan Click to Search çabuk azan
irritable

çabuk bir şekilde Click to Search çabuk bir şekilde
speedily

çabuk bulanan Click to Search çabuk bulanan
queasy

çabuk büyüyen Click to Search çabuk büyüyen
spontaneous

çabuk çabuk çevirmek Click to Search çabuk çabuk çevirmek
(sayfa) riffle

çabuk çoğalan Click to Search çabuk çoğalan
prolific

çabuk çoğalma Click to Search çabuk çoğalma
proliferation

çabuk çürüyen Click to Search çabuk çürüyen
perishable

çabuk davranmayan Click to Search çabuk davranmayan
unready

çabuk değişen Click to Search çabuk değişen
quick change

çabuk donan Click to Search çabuk donan
quick setting

çabuk dönmek Click to Search çabuk dönmek
whip round

çabuk geçen Click to Search çabuk geçen
swift, fleeting, fugitive

çabuk hazırlanan Click to Search çabuk hazırlanan
instant

çabuk ilerlemek Click to Search çabuk ilerlemek
make rapid progress

çabuk ilerleyen Click to Search çabuk ilerleyen
virulent

çabuk inanan Click to Search çabuk inanan
trustful, trusting

çabuk iyileşen Click to Search çabuk iyileşen
resilient

çabuk iyileşme özelliği Click to Search çabuk iyileşme özelliği
resilience

çabuk kahve Click to Search çabuk kahve
instant coffee

çabuk kavrama Click to Search çabuk kavrama
acumen, acuteness, aptness, receptivity

çabuk kavramak Click to Search çabuk kavramak
be quick on the uptake

çabuk kavrayan Click to Search çabuk kavrayan
quick on the draw, percipient, receptive

çabuk kızan Click to Search çabuk kızan
peckish, irritable, resentful, spunky, techy

çabuk kızma Click to Search çabuk kızma
inflammability, petulance

çabuk kimse Click to Search çabuk kimse
whirlwind

çabuk konuşma Click to Search çabuk konuşma
patter

çabuk kuruyan Click to Search çabuk kuruyan
quick drying

çabuk küsen Click to Search çabuk küsen
touchy

çabuk ol Click to Search çabuk ol
come on, be quick, hurry up!, come along, snap to it, snap it up, step on it, look alive!, look sharp, look slippy, look snappy, make it snappy, swing, swing it

çabuk olmak Click to Search çabuk olmak
hurry, hurry up!, be quick, buck up, make haste, hustle, put a jerk in it

çabuk öfkelenen Click to Search çabuk öfkelenen
choleric

çabuk öfkelenir Click to Search çabuk öfkelenir
inflammable

çabuk öfkelenme Click to Search çabuk öfkelenme
irritability

çabuk parlama Click to Search çabuk parlama
inflammability, quickness

çabuk parlar Click to Search çabuk parlar
irascible

çabuk parlayan kimse Click to Search çabuk parlayan kimse
Spitfire

çabuk sinirlenen Click to Search çabuk sinirlenen
short tempered, quick tempered, hasty, petulant, prickly, swift to anger

çabuk sinirlenen kimse Click to Search çabuk sinirlenen kimse
sorehead

çabuk sinirlenir Click to Search çabuk sinirlenir
shirty

çabuk sinirlenme Click to Search çabuk sinirlenme
short temper, irascibility

çabuk sinirlenmek Click to Search çabuk sinirlenmek
have a short fuse

çabuk söylemek Click to Search çabuk söylemek
patter

çabuk söylenen komik şarkı sözleri Click to Search çabuk söylenen komik şarkı sözleri
patter

çabuk tutuşur Click to Search çabuk tutuşur
inflammable

çabuk üreyen Click to Search çabuk üreyen
prolific

çabuk ve anlaşılmaz konuşma Click to Search çabuk ve anlaşılmaz konuşma
sputter

çabuk ve anlaşılmaz konuşmak Click to Search çabuk ve anlaşılmaz konuşmak
jabber, splutter, sputter

çabuk yapılan şey Click to Search çabuk yapılan şey
quickie

çabuk yemek Click to Search çabuk yemek
gobble, gobble up

çabuklaşma Click to Search çabuklaşma
speed up

çabuklaşmak Click to Search çabuklaşmak
to gain speed

çabuklaştırılmak Click to Search çabuklaştırılmak
to be speeded up

çabuklaştırma Click to Search çabuklaştırma
speeding up (a job)

çabuklaştırmak Click to Search çabuklaştırmak
quicken, speed up, accelerate, force the pace, force

çabuklaştırmamak Click to Search çabuklaştırmamak
(negative form of çabuklaştırmak) quicken, speed up, accelerate, force the pace, force

çabukluk Click to Search çabukluk
quickness; speed, haste

çok çabuk Click to Search çok çabuk
at no time

daha çabuk gitmek Click to Search daha çabuk gitmek
outpace

dişli çabuk çarkı Click to Search dişli çabuk çarkı
rack wheel

eli çabuk Click to Search eli çabuk
dexterous, dextrous, nimble fingered, swift-handed, swift, fast, adroit, expeditious, sharp

eli çabuk kimse Click to Search eli çabuk kimse
hustler

hafif ve çabuk sallamak Click to Search hafif ve çabuk sallamak
jiggle

kendini çabuk toparlayan Click to Search kendini çabuk toparlayan
resilient

modası çabuk geçmek Click to Search modası çabuk geçmek
have a shortlived vogue

mümkün olduğu kadar çabuk Click to Search mümkün olduğu kadar çabuk
as soon as possible

ne kadar çabuk olursa o kadar iyi Click to Search ne kadar çabuk olursa o kadar iyi
the sooner the better

sayılı gün çabuk geçer Click to Search sayılı gün çabuk geçer
Deadlines come to an end in no time flat

tepesi çok çabuk atmak Click to Search tepesi çok çabuk atmak
have a short fuse

çabuk

Linguatic Turkish English Dictionary

ayağı çabuk

ayağına çabuk

çabuk

çabuk

çabuk

çabuk ağlayan

çabuk alevlenme

çabuk alışmak

çabuk anlamak

çabuk ateşleme fitili

çabuk azan

çabuk bir şekilde

çabuk bulanan

çabuk büyüyen

çabuk çabuk çevirmek

çabuk çoğalan

çabuk çoğalma

çabuk çürüyen

çabuk davranmayan

çabuk değişen

çabuk donan

çabuk dönmek

çabuk geçen

çabuk hazırlanan

çabuk ilerlemek

çabuk ilerleyen

çabuk inanan

çabuk iyileşen

çabuk iyileşme özelliği

çabuk kahve

çabuk kavrama

çabuk kavramak

çabuk kavrayan

çabuk kızan

çabuk kızma

çabuk kimse

çabuk konuşma

çabuk kuruyan

çabuk küsen

çabuk ol

çabuk olmak

çabuk öfkelenen

çabuk öfkelenir

çabuk öfkelenme

çabuk parlama

çabuk parlar

çabuk parlayan kimse

çabuk sinirlenen

çabuk sinirlenen kimse

çabuk sinirlenir

çabuk sinirlenme

çabuk sinirlenmek

çabuk söylemek

çabuk söylenen komik şarkı sözleri

çabuk tutuşur

çabuk üreyen

çabuk ve anlaşılmaz konuşma

çabuk ve anlaşılmaz konuşmak

çabuk yapılan şey

çabuk yemek

çabuklaşma

çabuklaşmak

çabuklaştırılmak

çabuklaştırma

çabuklaştırmak

çabuklaştırmamak

çabukluk

çok çabuk

daha çabuk gitmek

dişli çabuk çarkı

eli çabuk

eli çabuk kimse

hafif ve çabuk sallamak

kendini çabuk toparlayan

modası çabuk geçmek

mümkün olduğu kadar çabuk

ne kadar çabuk olursa o kadar iyi

sayılı gün çabuk geçer